Ekonomik Gelişmenin Toplumsal Sınırları

Çin Ekonomik Modelinin Geleceği Chinese Development Model

Çin Ekonomik Modelinin Geleceği


Chinese Development Model


Author
Categories
Yayınevi: Canut Yayınları
Availability: 1000 in stock
SKU: 9786054511914
23,94 TL
Ship to
*
*
Shipping Method
Name
Estimated Delivery
Price
No shipping options

Bu kez sunduğumuz kitap Çin’deki ekonomik dönüşümün pratik ve teorik kaynaklarını incelemektedir. Türkiye’de bu alanda ilk kez iktisadi bakış açısından bir eser yayınlanmaktadır. Kitapta birinci elden, Çin ekonomisinin son 30 yıllık serüvenini en güncel verilerle incelenmekte ve tartışılmaktadır. Kitap, ampirik yöntemi öne çıkartmıştır. Eserin yazarı olan J. Jinquan, önemli bir iktisatçı ve Pekin’deki siyasi otoriteye ekonomi-politika alanında danışmanlık yapan, eserleri ve eleştirileri dikkatle izlenen bir araştırmacıdır.
Yazara göre, Çin için dış dünyadan kaynak sömürüsüne, ekolojik-çevresini tahrip etme bahasına ve halkın bir bölümünün, diğerinin aleyhine geliştiği ve zenginleştiği toplumsal kutuplaşma içeren bir model içinde gelişmesi kesinkes çıkmaz bir yoldur. Bu yol dünyada denenmiştir ve sürdürülebilir olamayacağı kanıtlanmıştır. Çin’in ve dünyanın gerçekleri bu tarz gelişmeye izin vermeyecektir.

Çin reformlara ilk başladığı günlerde dış dünyadan – Batıdan – teknoloji ve sermaye çekebilmeyi ve böylece ekonomik gelişmesini hızlandırmayı düşünmüştür. Fakat içine girdiği bu arayış onu daha sonra radikal ekonomik sistem reformlarına sürüklemiştir. Ve bütün bu arayış sürecinde iki kaygı en merkezi konumda bulunmuştur: Azami hızlı bir biçimde gelişme, az gelişmişliği aşma ve toplumdaki tüm bireylerin ortaklaşa refaha ulaşma hedefi. Daha sonra 2006 yılında hızlı gelişme kavramı, yerini çok yönlü, bütünsel, sürdürebilir gelişme kavramına bırakmıştır.

1990’ların sonuna doğru Çin’in özgüveni pekişmiş, önemli gelişme fırsatlarına vurgu yapmaya başlamıştır. Bunun en birinci dayanağı Çin halkının “ikinci devrime” ısınması ve gelişmenin tadına varması ile birlikte yüksek bir tempo içinde gelişme talep etmesidir. İkinci neden, Batı ekonomilerinde durgunluk ve yorgunluk belirtilerinin ortaya çıkmaya başlamasıdır, gelişmiş batı ekonomilerinin Çin ile işbirliğine gereksinimleri artacaktır. Ünlü kriz araştırmacısı Li Shenming, 2002 yılında yayınladığı ünlü makale ile A.B.D merkezli bir mali krizin kapıda olduğuna işaret eder ve Çin yöneticilerini buna karşı hazırlıklı olmaya çağırır. Onu diğer araştırmacılar izler.

Aynı günlerde hızlı gelişme temposu, bir gelişme sorununu derinleştirir, içerde toplumsal kutuplaşma ve bölüşüm sorunları derinleşmeye başlamıştır, toplumdaki sınıfsal/tabakasal yapılar yeni biçimler almıştır. Reformlar sonucunda girişimcilerden oluşan özgün yeni bir toplumsal tabaka belirginleşmeye başlamıştır. Yönetim, yeni bir ikilemle karşı karşıyadır, hızlı gelişme temposunu soğutulmadan, derinleşen bölüşüm sorunları, toplumsal kutuplaşma riski, kır ve kent gelişme farkı, bölgeler arası gelişme farklılıkları nasıl ele alınacaktır. Bu yeni meydan okumanın bu denli çabuk oluşacağı tahmin edilmiş miydi, bunu bilemiyoruz. Fakat 3-4 yıl süren bir araştırmadan sonra bu soruna belirli bir çözüm üretilmiş, 2006 yılında insanları, halkı merkeze koyan yeni bir gelişme kavramı olarak, “gelişmeye bilimsel bakış” olarak tanımlanan yeni bir anlayış benimsenmiştir. Bölüşüm ilişkileri, toplumsal olan, ekolojik olan güçlü bir politik odak haline gelmeye başlar, halk gelişmenin meyvelerinden çok daha fazla yararlanabilmelidir. 2006 yılından itibaren adım adım bu politikanın dozu arttırılır ve bugünkü politikalara ulaşan yeni bir devinim başlar.
J. Jinquan’ın, çalışması Çin’in gelişme modeli ile sosyalist gelişme arasındaki içsel bağları ele alan önemli bölümler bulunmaktadır. Yazara göre Çin’in gelişme modelinin asıl özü, sosyalizm ile sosyalist pazar ekonomisi sisteminin birleştirilmesidir. Çin’in gelişme modeli, önemli bir itici gücünü bu ülkedeki sosyalizmin öz-yenilenme gereksiniminden almıştır. Bu gereksinime, 1980’lerin sonlarına doğru sosyalizmin başlangıç aşaması teorisi ile yanıt verilmiş, bunu 1990’ların başlarında sosyalist pazar ekonomisi teorisi izlemiştir. Sosyalizmin tarihinde ilk kez ana akım burjuva iktisadının, özel mülkiyete dayalı kapitalizm ile pazar ekonomisini tek yumurta ikizi olarak tanımlayan ideolojisi parçalanmış, sosyalizm altında, sosyalist kamu mülkiyeti ile pazar ekonomisinin birleştirilebileceği düşüncesi ortaya atılmıştır. Yazara göre, sosyalist özü nedeniyle, Çin Modelinin dünyada geniş bir mutabakat yaratması olanaklı görünmüyor, fakat çeşitli gelişmekte olan ülkeler onun bazı yönlerinden esinlenerek bazı yöntemlerinden ve stratejilerinden yararlanabilirler.

Kitap, Çin ekonomisinin yakın tarihini teorik ve pratik arka planı ile incelemek isteyen okuyucular için zengin bir inceleme ve tartışma materyali sunuyor.

Products specifications
Attribute nameAttribute value
Basım tarihi yıl bilgisi2013
Baskı sayısı1
Sayfa sayısı560
Ağırlık bilgisi (gram)560,00
En bilgisi (cm)13,50
Boy bilgisi (cm)20,00
Cilt tipi adıCiltsiz
Kağıt cinsi adı2. Hamur
Basım ülkesi adıTürkiye
Basım şehri adıİstanbul
Cep boy olup olmadığı bilgisiFalse
Ürün formatı adıKitap